Bor; sert bir yapıda olan ve ısıya dayanıklı olmasıyla bilinen bir yapıya sahip bir elementtir. 4000 yıl öncesine dayanan bir geçmişi olan maden; İlk olarak Tibet’te kullanılmıştır. Daha sonraları da Hitit ve Sümerler bu madenin gümüş ve altın işçiliğinde kullanılmasını sağlamışlardır. Eski Yunan’da temizlik işlerinde, Romalılar cam yapım işlerinde, eski Mısırlılar mumyalamada, Araplar ise; ilaç yapımlarında kullanmışlardır. Yeni bir element olmayan bor elementi; günümüzde son yıllarda popüler bir hale gelmiştir.
Türkiye’nin en önemli maden zenginlikleri arasında yer alan bor, birbirinden farklı onlarca sektörde kullanılan çok işlevli bir maden olarak dikkat çekmektedir. Dünya bor rezervlerinin yüzde 72’si Türkiye’de bulunmaktadır.
Bu veriler ışığında firmamız sahip olduğu bilgi, beceri ve tecrübeleri ülkemizin gerek üniversiteleri gerekse diğer kurum ve kuruluşları ile de bağlantılı olarak ar-ge ve üretim projeleri yürüterek yenilikçi bor ürünlerini ülkemiz ekonomisine katmaya çalışmaktadır.
Karbon, bilinen tüm canlılar için gereklidir. Karbonun gıda ve odun dışındaki başlıca ekonomik kullanımı hidrokarbonlar biçimindedir, en önemlisi ise fosil yakıt metan gazı ve ham petrol şeklindedir. Ticari olarak değerli hayvansal kökenli karbon polimerleri arasında yün, kaşmir ve ipek bulunur.
Karbon emisyonu, doğada oluşan karbonun atmosfere salınmasını ifade eder. Karbon emisyonu, çoğunlukla insan kaynaklı faaliyetlerin bir sonucudur. 19. yüzyıldan itibaren kömürle çalışan sanayi araçlarının kullanılmasıyla birlikte, atmosferdeki sera gazı yoğunluğu da artış gösterdi. Atmosfere salınan bu gazlar, dünyanın ortalama sıcaklığının artmasına sebep oluyor. Sera gazlarının atmosferin iç yüzeyini kaplayıp, güneşten gelen ışınların geri yansımalarını engelleyerek dünya üzerindeki sıcaklığı artırması, tehlike sinyallerini veren büyük bir iklim sorununa kapı açtı. Sıcaklığın artışıyla doğru orantılı olarak, yeryüzünün en büyük tatlı su kaynağı olan buzullar her geçen gün daha fazla erimeye ve deniz seviyesi her geçen gün daha fazla yükselmeye devam ediyor. Artan ortalama sıcaklık sebebiyle yerkürede gözlemlenen bölgesel hava akımları da olumsuz anlamda etkileniyor ve son yıllarda hepimizin yakından gözlemlediği ve doğrudan etkilendiği aşırı hava olayları yaşanıyor.
Karbon emisyonunun son yıllarda artış göstermesinin temel sebeplerini şu maddelerle özetleyebiliriz:Firmamız en önemli enerji kaynağı olan karbonun yakılması sonucu oluşan CO2 gazı salınımın minimize edilmesi ve hatta sıfıra ya da faydalı daha başka ürünlere dönüştürülmesi için sahip olduğu bilgi, beceri imkanları ile ülkemizin değerli kuruluşları olan üniversitelerimiz, araştırma kuruluşları ile de bağlantılı olarak projeler yürüterek şu hedeflere ulaşmayı planlamaktadır.
Hidrojen kelimesinin kökeni Yunancadır. Yunan dilinde Hidrojen su yapan olarak adlandırılmaktadır. Hidrojen ametal bir maddedir. Sembolü ise H ile gösterilir. Rengi ve kokusu olmayan, herhangi bir sıcaklığa sahip olmayan bir diatomik gaza hidrojen denilmektedir. Hidrojen elementi tüm elementler arasında en hafif elementtir. Ayrıca yaşadığımız evrende de temel enerji kaynağı hidrojendir. Bundan dolayı hidrojen elementi oldukça önemlidir. Elementler arasında en hafif element olmasına rağmen diğer elementler ile karşılaştırıldığında ise enerjisi en yüksek elementtir.
Hidrojen gazı günümüzde pek çok alanda kullanılmaktadır. İlk olarak bilinen hidrojen elementi ile yapılan bombalardır. Dünya'nın en güçlü ve en etki edici bombası hidrojen bombasıdır. Dolayısıyla ilk olarak bomba yapımında kullanılır diyebiliriz. Bir diğer kullanılan alan ise elektrik enerjisi üretiminde kullanıldığıdır. Elektrik enerjisi üretilirken hidrojen elementine ihtiyaç duyulur.
Bu gerecekler ışığında firmamız hidrojen bazlı enerji kaynaklarının kullanımına yönelik bilimsel ar-ge çalışmaları yürüterek etkin miktarda hidrojen, taşınabilir katı formada hidrojen ve yakıt olarak bu tasarımlardan hidrojen elde edilmesi çalışmalarını yürütmektedir.